Presseschau

Dresdner Neuste Nachrichten, İsviçre'de minarelerin yasaklanması kararının çıktığı referandumun ardından Türkiye ve Suriye'nin vatandaşlarına İsviçre'deki banka hesaplarındaki paralarını çekme yönündeki çağrısını değerlendiriyor. Yorum şöyle:

"Türkiye ve Suriye'nin zengin Müslümanlara İsviçre'deki banka hesaplarını boşaltmaları yönündeki çağrı, minare referandumunun mantıklı bir sonucu. Ancak Türkiye'nin kendisini din özgürlüğü için mücadele eden bir ülke olarak gösterip, böyle adımlar atması, kendisine biçtiği bu tanımı gölgeliyor. Kendi ülkesindeki Hristiyan cemaatlere eziyet edenler, papazların eğitim almasını ve yeni kiliseler inşa edilmesini engelleyenler, hoşgörünün savunucusu olamaz. Üstelik Türkiye'nin boykot çağrısı, AB üyeliği çabaları açısından da hiç de tavsiye edilecek bir tavır değil."

ABD Başkanı Barack Obama'nın yeni Afganistan stretejisi, bugünkü Alman gazetelerinde yer bulan bir başka önemli konu. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Obama'nın Afganistan'a 30 bin asker daha gönderilmesi planlarını şöyle değerlendiriyor:

"Politik, askeri ve mali güç gösterileriyle Afganistan'daki isyancıların bastırılması ve Afgani güvenlik güçlerinin ülkenin konrolünü ele alabilecek duruma getirilmesi planlanıyor. Obama devraldığı bu savaşın şimdiye kadar olduğu gibi sürdürülmesi halinde, hem kendisi, hem de ABD için bir bozgun olabileceğinin farkına vardı. Afganistan'dan çekilmek ya da ülkedeki asker sayısını artırmak seçeneklerinden ikincisini seçti. Ancak bunu yaparken hem Amerikan halkı, hem de Avrupa bastırdığı için, asker sayısını artırmayı, geri çekilme planlarıyla bağlantılandırdı."

Frankfurter Rundschau gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

"Başkan Obama, ABD'nin ülkedeki meydan savaşına daha fazla asker göndermek dışında Afganistan'da neyin farklı olacağı konusuna açıklık getirmedi. Sivil yardımlar artırılacak mı? Yeniden yapılanma çalışmaları daha akıllıca yürütülecek mi? Aşiretlerlere dayalı Afgan toplumunun bu yapısına uygun bir politik strateji geliştirilecek mi? Afganistan'ın komşuları ile ilişki kurmasını sağlayacak bölgesel diplomasi uygulanacak mı? Nükleer bir güç olan ve Taliban'ın kendisine sığınmasına izin veren Pakistan için plan hazırlandı mı? Bu soruların yanıtının olmadığı görülüyor. Obama bütün bu sayılan noktaların hiçbirine konuşmasında değinmedi."

Bugünkü Alman gazeteleri otomotiv devi Daimler'in C klas Mercedesler'in montajını Almanya'nın Sindelfingen'deki fabrikadan ABD'ne kaydırma planlarına da geniş yer ayırıyor. Die Welt gazetesinin yorumu:

"Yeni neslin kullanacağı her beş araçtan biri gelecekte ABD'nin Tuscaloosa'daki tesislerde üretilecek. Bu, Sindelfinden'deki ana tesislerde çalışanlar için kuşkusuz acı bir karar. Şirketin bakış açısına göre ise bu kararın alınması gerekliydi. Doların zayıf olduğu bir dönemde hiçbir otomobil üreticisi pahalı Avrupa'da Amerikan pazarı için otomobil üretmeyi göze alamaz. Daimler, diğer otomobil üreticilerinin daha önce aldığı kararı takip ediyor: Otomobiller artık satılacağı ülkede üretilecek. Gelecekte büyüme Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya'da olacak. Bu, ilerde Wolfsburg, Münih ya da Stuttgartt'ta daha az otomobilin monte edileceği anlamına geliyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay