03.03.2004 - Alman basınından özetler

Irak’ta dün Şiiler’e karşı düzenlenen bombalı saldırıların ardındaki güçlerin kim olduğu ve eylemlerin Irak’ta Şii ve Sünni halkı birbirine düşürme çabaları olup olmadığı sorularını gündeme getirdi. Bugünkü Alman basını da ağırlıklı olarak bu konuya değiniyor. Ayrıca ABD’deki başkanlık önseçimleri ve Almanya’da göçmenlerin dil sorununa ilişkin bir yorum da diğer gazete yorumlarından seçtiklerimiz arasında. Münih’ten yayımlanan internet gazetesi "tz" Irak’taki bombalı saldırılara ilişkin şu görüşlere yer veriyor:

"Irak’ta terör yeni bir boyut kazandı. Şiiler için böyle kutsal bir yer ve böylesine önemli bir anma gününde düzenlenen bu ağır saldırının büyük sembolik anlamı var. Iraklı bir politikacı, bu eylemle İslam’a savaş ilan edildiğinden söz ediyor. Ardında kim olursa olsun, eylemin barışçıl Şii halkını iç savaşa çekme amacı güttüğü aşikar. Bu hedef doğrultusunda yönetim tamamen ABD’nin elinden kayacak ve Irak’ın ikinci bir Vietnam olma vizyonu nihayet gerçekleşmiş olacak.”

Frankfurter Rundschau gazetesi de aynı konudaki yorumunda, Irak’ta kaydedilen her başarının ardından hemen bir terör eyleminin geldiğine işaret ediyor ve şöyle devam ediyor:

”Geçici anayasa belgesinin imzalanmasına az bir süre kalmışken eylemciler Bağdat ve Kerbala’da harekete geçtiler. Bir yanda demokratik Irak’ın oluşmasında cesaretli bir adım atılırken, öte yanda 100’den fazla insanın yaşamını yitiridiği bir saldırı meydana geldi ve bu durumun emsal oluşturma tehlikesi de var. Irak Geçici Yönetim Konseyi içindeki Şii, Sünni ve Kürt temsilciler görüş ayrılıklarını ne kadar başarıyla gideriyorlarsa, istikrarsızlıktan menfaat sağlayan çevreler de buna o derecede çaresizlikle tepki gösteriyorlar.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de Irak’ta dün düzenlenen bombalı suikast eylemlerinin sadece Irak ile sınırlı kalmayıp, tüm bölgeyi etkileyecek sonuçları olabileceği yönündeki yorumunda şu satırlara yer veriyor:

”30 Haziran’da iktidar işgal gücünden Iraklılar’a geçecek. Halkın yüzde 60’ını oluşturan Şiiler, ülkenin en büyük grubu olarak etkilerini hissettirecekler. İşte bu yüzden anayasanın imzalanmasından bir gün önce ortalığın kan gölüne dönmesi rastlantı olmasa gerek. Şimdi önemli olan, Irak’taki olumlu yeni yapılanmanın -bu tür baltamalara aldırmadan- devamının sağlanması. Şiiler’le Sünniler arasında başgösterecek bir iç savaşın sonuçları tüm yöreyi etkiler ve İslam’ın doğuşu zamanındaki çağı anımsatır.”

Stuttgarter Zeitung gazetesi, ABD’deki başkanlık ön seçimlerinde demokrat senatör John Kerry’nin dün kaydettiği büyük başarıyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"John Kerry, Kasım ayındaki başkanlık seçiminde kazanmak istiyorsa, Başkan Bush’un yaptığı gibi, terörizme karşı tüm kararlılığıyla mücadele vereceğini, askeri operasyonlardan hiç çekinmeyeceğini ve ulusal güvenlik tehlikeye düştüğünde yurtdışından yeşil ışık beklemeyeceğini açıkça söylemesi gerekir. Çünkü Amerikan seçmeni sandığa gittiğinde, zayıf konumda olup doğru icraat yapandan ziyade, yanlış icraat yapsa da güçlü olan adaya destek vermek veriyor. Bu anlamda henüz Bush’u defterden silmek için zaman erken."

Ve son olarak Rheinische Post gazetesinin Almanya’daki göçmenlere ilişkin yorumu. Almanya’daki göçmenlerin ve bu arada Türkiye vatandaşlarının dil sorunu olduğu için topluma kaynaşmada güçlük çektiklerine değinen gazete, bu ülkede kalıcı olan göçmenlere Almanca öğrenmenin zorunlu tutulması taleplerinin yerinde olduğu görüşünü savunuyor.

Gazete, tartışmalı yeni Göç Yasası’nın bu konuda hukuki temeli hazırlasa bile, finans zorlukları nedeniyle dil kursu uygulamasına geçmenin pek kolay olmayacağına değiniyor ve komşulardaki örneklerden de yola çıkılarak, bu kursların ne getirip götüreceğinin iyi hesaplanması gerektiğini vurguluyor. Gazete, Hür Demokrat Parti’nin, göçmenlerin dil kursu masraflarına kendilerinin katılması önerisini de üzerinde düşünülmeye değer buluyor.