1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.02.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Aydın Üstünel3 Şubat 2005
https://p.dw.com/p/Abrj

Alman ve diğer Avrupa basınında, Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in, İsrail Parlamentosu Knesset’te yaptığı konuşma, dün açıklanan işsiz sayısı ve ülke çapında aşırı İslamcılar'a ait olduğu şüphesiyle çok sayıda konut ve işyerine yapılan baskınlar ön plana çıkıyor.

Almanya Cumhurbaşkanı’nın İsrail ziyareti hakkında Frankfurter Rundschau adlı gazetenin yorumu şöyle:

“Cumhurbaşkanı Köhler, İsrail Parlamentosu’nda, talepleri karşılayacak bir konuşma yaptı. Bu kolay bir iş değildi, çünkü talepler, beklentiler çok fazlaydı ve temelden farklı söylemlere fazla yer yoktu. Söylenmesi gereken, ama diğer yandan da bir Alman’ın ağzından, bu kürsüden dile getirilmemesi gereken çok şey var. Bu bağlamda konuşmada özgünlük, çok fazla ağırlık taşımıyor. Yeniliğe ihtiyaç yok. Asıl önemli olan, daha önce sık sık dile getirilmiş olanın geçerliliğini koruduğunu, inandırıcı bir şekilde vurgulamak.”

Frankfurter Allgemeine adlı gazetede ise şu yorumu okuyoruz:

"Köhler de bir Alman’ın İsrail’de dile getirmek zorunda olduğu noktalar için çok farklı söylemler bulamadı. Ancak Knesset’te kürsüde gördüğümüz, mesleği gereği müteessir bir tavır takınan bir politikacı değildi. Köhler konuşmasında, kendini son altı günde Auschwitz toplama kampından Kudüs’e getiren ve Alman

tarihinin en karanlık sayfalarını gözleri önüne seren bir yolculuktan bahsediyordu. Köhler, hatta Alman vatandaşlarının devletlerinden duyduğu gururu dile getirmekten de çekinmedi. Ancak bu bağlamda ülkede acilen gerekli olan reformlardan da bahsetmekten geri kalmadı. Almanya’nın zayıf olduğu noktaları dile getirmek de bir şekilde belli korkuları dindirebilir.”

Almanya’da işsiz sayısı cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ilk kez 5 milyon sınırını aştı. Ocak ayı itibariyle işsizlerin sayısı dün 5 milyon 37 bin olarak açıklandı. Düsseldorf’ta çıkan Handelsblatt gazetesinde istihdam piyasasındaki son istatistikler ile ilgili olarak şu satırlar yer alıyor:

“Federal Almanya’nın kuruluşundan bu yana yapılan en geniş kapsamlı istihdam piyasası reformu bir rekorla başlıyor. 5 milyon 37 bin kişi işsiz. Bu sayı, neredeyse doğu eyaletlerindeki tüm çalışanların sayısına denk. Aslında bu tablonun ülkeyi temellerinden sarsması ve sosyal güvenlik sistemi ile kamu finans kaynaklarında yaşanan sorunlar ve iş hukukundaki aşırı kuralcılığı siyasetçilerin icraatının eksenine oturtması gerekir. Ancak Başbakan Schröder, yasama döneminin sonuna kadar pek toz kaldırmaya niyetli gözükmüyor. Baş reformcu Clement de bu talimatlara uyuyor. Federal Ekonomi Bakanı, rekor işsiz sayısını sadece istatistiklerin yeni hesaplanış şekline bağlayarak, gerçekleri çarpıtıyor. Ancak acı gerçekler, köklü değişikliklere gidilen bir dönemde değil de, ne zaman dile getirilecek?”

Berlin’den Die Welt gazetesinin aynı konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Almanya’da korku kol geziyor, işini kaybetme korkusu. İşsiz sayısının 5 milyon sınırını aşması, sadece işsizlerin cesaretini kırmakla kalmıyor, aynı zamanda işi sallantıda olan çalışanların da korkusunu katlıyor. Bu korku, yüksek gelirlilerin arasında da yayılıyor. Herkes, Almanya’da bazı konuların temelden sağlıksız yürüdüğünün farkında. Bugünkü sosyal devlet anlayışıyla kaldıramayacağı bir yükün altında olan devlet, bunun faturasını tek taraflı olarak çalışanlardan çıkarıyor. Ücret yan maliyetlerinde rakipsiz olarak birinci sırada bulunan Almanya’da bu yüzden birçok işin bedeli ödenemez hale geliyor ve insanlar işten çıkarılıyor.”

Almanya’da dün aşırı İslamcılar’a yönelik yapılan baskınla ilgili yorumlar da dikkat çekiyor. Hannoversche Allgemeine Zeitung, devletin Almanya’daki El Kaide ve benzeri örgütlerin sempatizanlarına daha fazla baskı uyguladığını ve bunun da çok yerinde bir politika olduğunu belirtiyor. Gazetenin değerlendirmesi şöyle devam ediyor:

“İntihar komandoları eğitmek veya terör saldırıları düzenlemek için para toplayanların Almanya’da yeri yok. Bu ülkedeki tüm demokratik güçlerin ortak inancı. Eğer Almanya’da yasadışı uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelir, terör şebekelerine akıyorsa, hızlı ve kararlı bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyor. Ancak polisin işi kolay değil. Suçu kanıtlanana kadar bir kişinin masum olduğu prensibi, Almanya’da yaşayan yabancılar için de geçerli. Her camiye giden Müslüman terör zanlısı olarak görülemez.”

Avusturya’da çıkan Salzburger Nachrichten, bugün 8 ülkeyi kapsayacak bir Avrupa gezisine çıkan ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve ardından kıtayı ziyaret edecek olan ABD Başkanı George W. Bush’a değiniyor:

“Irak’taki seçimlerin sürpriz başarısından sonra Bush, bugüne kadar çekimser kalan Avrupalılar’ı Irak’ın yeniden yapılanmasına katkıda bulunmaya zorlayabilir. İsrail ve Filistinliler arasında yeniden filizlenen barış süreci de, Washington’a yeniden aracı rolüyle sahneye çıkma fırsatı veriyor. ABD’nin yeni politik kadrosu ise Atlantikaşırı ilişkilerde yaşanan kırgınlıklar ve anlaşmazlıkların giderilebileceği ümidini doğuruyor. Yeni Dışişleri Bakanı Rice ve yardımcısı Zoellick, Avrupa konusunda gayet yetkin.”