TÜR 0301 Presseschau 1

Yılbaşı gecesi İskenderiye'de bir kiliseye yapılan, 21 kişinin öldüğü saldırı, dünya genelinde büyük üzüntü yarattı. Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, saldırıyı Ortadoğu'daki diğer saldırılarla mukayese ediyor:

"Mısır'daki gece ayinine düzenlenen saldırı, Bağdat'ta düzenlenen diğer saldırılardan farklı. Mısır, savaşılan bir ülke değil. Kıptiler bu ülkedeki en büyük Hrıstiyan azınlık. Eğer Hrıstiyanlar Mısır'da tehdit ediliyorsa, o zaman bölgedeki herhangi bir Müslüman-Arap ülkesinde kesinlikle kendilerini güvende hissetmeyeceklerdir. Ayrıca saldırı bir başka önemli noktayı daha açığa çıkardı: İslamcı terör, hiçbir Arap ülkesinin ona karşı güvende olmadığı bir fenomen. Hatta Hüsnü Mübarek'in polis devleti Mısır'ın bile."

Düsseldorf'da yayımlanan Handelsblatt ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Usame bin Ladin'in terör örgütü El Kaide, ölümcül stratejisini yine değiştirdi: Şimdi Ortadoğu'daki Hrıstiyanları hedef alarak, yeni bir inanç savaşını provake etmeye çalışıyorlar. Bu strateji, bizler için de zor bir durum: Berlin, Brüksel ve Washington Hrıstiyanları korumak için bir strateji geliştirmek ve artık Ortadoğu'da istikrarın sağlanması için daha fazla çaba harcamak zorunda. Çünkü artık bölgede ılımlı islâmın mı, yoksa islâmcı terörün mü baskın çıkması, başarılı olması sözkonusu."

Stuttgarter Zeitung'da şu satırları okuyoruz:

"İskenderiye'de olup bitenlerin yeni bir boyutu var. En azından Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, bundan sonra neyin olup biteceğini sezmiş görünüyor. Televizyondan yaptığı konuşmada dolaylı da olsa, belki de yeni bir terör dalgasının Mısır'a doğru ilerlediğini teslim etti."

Berliner Zeitung yorumunda, Mısır hükümetinin tavrını eleştiriyor:

"Mısır gerginliğin küçük olduğunu söylüyor. Devlet Kıptileri korumak yerine onları dışlıyor. Sorumluluklarını, turistlerin ülkeye gelmemesinden korkarak, reddediyor. Ancak Mısır'ın imajına, vatandaşları koruyanlar değil, dini açıdan ortalığı karıştıranların serbest hareket etmesini sağlayanlar zarar verir."

Bugünkü Alman gazetelerinin yer verdiği bir başka konu ise Avrupa'nın ortak para biri euronun geleceği. Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung'a göre 2011 euronun kaderinin belirleneceği yıl olacak:

"Ortak para birimi şu sıralar büyük bir farkla en önemli risk, üstelik sadece Alman ekonomisi için değil. 2011 yılı büyük olasılıkla euronun kader yılı olacak. Önümüzdeki altı ila dokuz ay içinde İspanya savunulur, kurtarma mekanizmasının inandırıcı olduğu kanıtlanır ve Avrupa İstikrar Paktı içinde gerekli reformlar hayata geçirilirse, euro bir kez daha başarmış olur. Eğer bunlar olmazsa, Almanlar 2011 yılı ile ilgili bütün olumlu ekonomik tahminleri unutabilirler. Para konusundaki endişeler artık sadece televizyonlardaki açık oturumlarla sınırlı değil. Altın geçen yılın sonunda 1405 Amerikan doları ile tarihindeki en yüksek fiyata çıktı. Altın fiyatı, finans dünyasındaki korku ve endişelerin en güvenilir barometresidir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay