1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.05.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu2 Mayıs 2006
https://p.dw.com/p/Abmc

Alman basınında bugün İran’ın nükleer programı ile ilgili diplomatik çekişme, Sudan’ın Darfur bölgesindeki durum, dünkü 1 Mayıs kutlamaları ve Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Paul Spiegel’in ölümü ile ilgili yorumlar dikkat çekiyor.

Düsseldorf’ta yayımlanan Handelsblatt Gazetesi yorumunda, İran’ın nükleer programıyla ilgili krizde Rusya ve Çin’in rolünü ele alıyor:

“Moskova uzun süredir Washington’ın kendisine değerinin altında bir muamele yaptığını hissediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i demokrasi karşıtı olarak etiketlemek bugünlerde neredeyse moda oldu. Pekin için de durum farklı değil. İnsan hakları olsun, kur politikası olsun Pekin yönetimi de sert eleştirilerle karşı karşıya. Amerikan egemen gücüne karşı güç gösterme, onu baltalama politikası kendi ülkelerinde iyi karşılanabilir. Ama İran konusunda cesaret gösterisi, intikamı yanlış yerden çıkarmaya çalışmaktır. İran’ın nükleer güç olmasını ciddi ciddi kim isteyebilir ki? Artık konu, İran’ın bir gün atom bombasına sahip olup olmayacağı değil. Mollalar rejiminin 25 yılı aşkın bir süredir terörizm ihracatçısı olduğu bir gerçek. İran sonunda sahip olduğu nükleer teknolojiyi de niye ihraç etmesin ki? Bu felaket senaryosu geri çevrilmelidir. Ve bunun hemen şimdi yapılması gerek!”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise yorumunda Sudan’daki durumu konu alıyor:

“Sudan’ın Darfur bölgesindeki çatışma uluslararası kamuoyunun zihninde uzun süre kalmadı. Şimdi yine gündeme geliyor. Çatışmanın tarafları kendilerine tanınan süre içinde bir barış anlaşması için uzlaşmaya varamadılar. Darfur’da cinayetler sürüyor. Çatışma, Çad gibi komşu ülkelere de yayıldı ve şimdi Afrika bir bölgesel savaş tehlikesiyle daha karşı karşıya. Bunun suçlusu hem ülke içinde hem de dışında. Afrika Birliği’nin bölgede görevlendirdiği 7 bin askerlik barış gücünün görevini yerine getiremediği açık. Çin gibi ülkeler kendilerine güvenli bir petrol kaynağı sunduğu için Hartum gibi bir rejimi korumak istediği sürece BM çaresizliğe mahkum.”

Maerkische Allgemeine Gazetesi’nin yorumunda ise dünkü 1 Mayıs kutlamaları çerçevesinde asgari ücret tarışmaları ele alınıyor:

“Çalıştıkları halde yoksul olanların sayısı Almanya’da da artıyor. Sendikaların bu yılki 1 Mayıs kutlamalarının odağına yerleştirdikleri asgari ücret talebi bu nedenle yerinde bir talep. Ancak herkese ortak bir asgari ücret uygulanması düşünülemez. Bazı sektörler küresel rekabete daha açık durumda. Asgari ücret çok yüksek olursa bu alanlarda üretim yurtdışına kaydırılacaktır. Her branşa farklı asgari ücret uygulaması daha makul geliyor kulağa.”

Braunschweiger Zeitung ise haftasonunda hayatını kaybeden Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Paul Spiegel’i konu alıyor yorumunda:

“Paul Spiegel her zaman için barıştırma, uzlaştırma çabası içindeydi. Ve bu hedefine ulaştı. Mesajının pekçokları için nahoş olduğunu bildiğinden sahip olduğu üslupla Almanlar’a mesajlarını uygun bir şekilde vermeyi, incitmemeyi bildi. Geçmişle hesaplaşmanın bir görev olduğunu, zulmün asla tekrarlanmaması için bu görevin yerine getirilmesi gerektiğini anlattı. Spiegel vizyon sahibi bir insandı. Almanya’daki Yahudilik’in bir rönesans yaşayabileceği imkanını dile getiren de O’ydu. Ve bunun için çalıştı. Hayalini kötümserliğe kapılmadan büyük bir güç ve doğallıkla yaşadı.”