1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

2 Nisan 2012

Alman gazetelerinde İstanbul’daki “Suriye Halkının Dostları” buluşması ve Myanmar'daki seçimlere ilişkin yorumlar dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/14WGJ
Fotoğraf: Fotolia

Süddeutsche Zeitung gazetesinde yayımlanan “Temsilciler Aracılığı ile Savaş” başlıklı yorumda, İstanbul’da uluslararası topluluğa bağlı çok sayıda ülke temsilcisinin “Suriye Halkının Dostları” adı altında gösterişli biçimde bir araya geldiğine dikkat çekiliyor. Gazete, "Aslında bu toplantıya 'Suriye muhalefetinin silah arkadaşları' adı verilseydi, daha doğru olurdu" diyor ve yorumunda buna şöyle açıklık getiriyor:

“Zira Esad’ın ülkesinde olup bitenler, uluslararası devletler topluluğunun iş yapamaz durumdaki ruh halini tam tersine çeviriyor: 60 kadar ülke Suriye’deki direnişçilerin yanında fiilen iç savaşa müdahil oluyor; her ne kadar bu müdahale şimdilik sadece lojistik donanım, uydu aracılığıyla iletişim ve silah alımı için para yardımı yoluyla oluyorsa da… Suriye’nin dostları, ülkede rejim değişikliğinden yana olanlar. 60 adet birbirinden çok farklı ülke ve kuruluşun temsilcisi İstanbul’daki toplantıda bir masa etrafında buluşabildi ve siyasi kararlılık gösterebildi; bu nedenle buradan çıkan mesaj çok etkili. Ancak Suriye’nin dostları grubunun orta vadede arabuluculuk girişimleri başarılı olmazsa, o zaman grubun işi zorlaşacak. Suriye’nin dostları direnişçilere, silah almaları için para yardımı yapmak istiyor. Böylece askerî çatışmaların daha da yayılması göze alınmış oluyor ve böylece olası siyasi bir çözümün yolunun açılması ümit ediliyor. Ancak tecrübeler, genelde bunun tersinin ortaya çıktığını gösteriyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise iç sayfalarında Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile başbaşa görüşmeleri sırasında çekilmiş bir fotoğrafla birlikte, “Erdoğan, Esad rejimine karşı daha sert tavır alınmasından yana” başlığı ile bir haber yayımlamış. Gazetenin konuya ilişkin yorumunda ise özetle şu görüşler yer alıyor:

“Suriye muhalefeti, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın barış planını zor kabul edilebilir olarak görüyor. Çünkü bu plan sadece Esad rejiminin halka karşı askerî şiddete başvurmasını sona erdirmek istiyor, Esad’ın geleceğinin ne olacağına ise değinmiyor. Halk ayaklanması öncesinde Esad Suriyesi ile ilişkilere çok yatırım yapmış olan Türkiye Başbakanı Erdoğan ise ülkede cinayetlerin ve katliamların devam ettiğinden söz ediyor. Erdoğan, hayal kırıklığı yaşadığını, rejimin barış planını ‘manipüle ettiğini’ söylüyor. Ne amaçla? Zaman kazanmak, siyasi anlaşmazlığa askerî yoldan çözüm bulmak ve muhalefeti tamamen çökertmek için. Şam hükümdarının bu tür bir iç savaştan hoşlandığı ve ona destek verenlerin de aynı duygular içinde olduğu izlenimi ortaya çıkıyor.”

Reutlinger-General-Anzeiger adlı gazeteden seçtiğimiz yorum ise Myanmar’daki askeri cuntanın 15 yıl ev hapsinde tuttuğu ve bir süre önce göz hapsini kaldırdığı siyasi lider Aung San Suu Kyi’nin seçimlerde aldığı tarihî başarı ile ilgili. Yorumda şu satırları okuyoruz:

“Batı ülkeleri 66 yaşındaki Suu Kyi’nin siyasi başarısını abartılı değerlendirmemeli. Askerler ülkede hâlâ iktidarı sıkı bir biçimde ellerinde tutuyorlar. Bu durumda Suu Kyi’nin şu anki zaferinin bir süre sonra halkta hayal kırıklığına dönme ihtimali de var. Zira Suu Kyi belki şimdi güçlülerin masasında yerini alacak ama, siyasi açıdan çok şey yapmasına izin verilmeyecek. Bunu kendisi daha önceleri de bir kez yaşamıştı. Partisi 1990 yılındaki seçimlerde zafer kazanmış, ama askerler onun hükümeti devralmasını önlemişti. San Suu Kyi’nin tek şansı, sabretmesi ve ideallerinde diretmesi olabilir. Zaten bu disiplinlerde yenilgiye uğratılması çok güç!”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Hülya Köylü