1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.03.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Hülya Topcu2 Mart 2005
https://p.dw.com/p/AbrR

Avrupa basınında bugün, Suriye’nin Lübnan’daki birliklerini geri çekebileceğini yönündeki açıklaması, Almanya’da işsizlerin sayısının artması ve BM’in yoksul çocuklarla ilgili açıkladığı raporla ilgili haber ve yorumlar dikkat çekiyor.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Time dergisine verdiği demeçte, Suriye’nin Lübnan’daki birliklerini birkaç ay içinde çekebileceği yönündeki açıklaması, Avrupa basınında geniş yankı buldu. Alman Tagesspiegel gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Lübnan hükümetinin istifasına yol açan gelişmeler, Suriye yönetimini de tehlikeye sokabilir. Bağımsız Lübnan, İsrail’le ayrı bir barış anlaşması imzalayabilir, ekonomik işbirliğine gitme yolunu seçebilir yani geçmişin üzerine yorgan çekmeyi isteyebilir. Her halükarda bunlar Şam için kötü haber. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad gerginliği tırmandırmak istemiyorsa, o zaman gerçekten birliklerini Lübnan’dan çekmeli. Çünkü ABD de Suriye’nin Irak’a olan sınırının yeterince güvenli olmadığını düşündüğü için Şam’a aba altından sopa gösteriyor. Tel Aviv’de düzenlenen son intihar saldırısı sonrasında İsrail ve Filistin yönetimleri de ilk kez ortaklaşa Şam’a karşı imada bulundu. İşte tüm bu gelişmeler ve Lübnan’daki demokrasi hareketi, Suriye’de de yansıyabilir ve ülkede bir rejim değişikliği yaşanabilir.”

Avusturya gazetesi Der Standard’da Gudrun Harrer imzasıyla yayımlanan yorumda ise Beşar Esad’ın açıklamalarına sevinmek için erken olduğu uyarısında bulunuluyor:

“Lübnan’daki protesto gösterilerinin yarı sıra ABD’nin de Suriye üzerindeki baskısı artıyor. ABD, Saddam Hüseyin’in üvey kardeşini yakalayan Suriye’nin bu küçük armağanını kabul etti. Ancak sadece bununla yetineceğe benzemiyor. Genç politikacı Esad’ın ise bu politik değişimi kaldırıp kaldırmayacağı henüz belirsiz. Bu değişikliğin arkasından ne geleceği düşünüldüğünde akla olumlu düşünceler gelmiyor. Herşeyden önce Lübnan’da istikrarın sağlanması şart.”

Danimarka’da yayımlanan Trouw gazetesi de yorumunda, Lübnan’daki gelişmelerin henüz sona ermediğini vurguluyor:

“Irak ve Filistin’deki seçimler, Mısır’da eylül ayındaki devlet başkanlığı seçimlerinde birden fazla adayın yarışması için girişim başlatılması ve Lübnan’daki demokratik hareket, Ortadoğu’daki demokrasi rüzgarının giderek yayıldığını gösteriyor. Ancak durum bu kadar basit değil. Lübnan, Suriye yanlısı yönetimin iktidarı gerçekten bırakıp bırakmayacağını beklemeli. Şam’ın baskısıyla görev süresi uzatılan Devlet Başkanı hala koltuğunda oturuyor. Ancak burada olumlu bir gelişmeyi de görmek gerekiyor. Lübnan’daki muhalefet artık sesini iyice yükseltti ve bunda başarılı da oldu. Bu bile Lübnan için iyi bir haber.”

Bugünkü Alman gazetelerinde en geniş yer bulan konu ise ülkedeki işsizlerin sayısının artması ve ekonomik büyüme tahminlerinin aşağıya çekilmesi. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin manşetten verdiği haberin başlığı, “Almanya için felaket bir gün.” Nina Bovensiepen imzalı haberde şu satırları okuyoruz:

“Almanya’da savaş sonrasında işsizlerin sayısının ilk kez böylesine rekor bir seviyeye, 5 milyon 216 bine ulaşması, hem hükümeti, hem de muhalefeti korkuttu. Başbakan Schröder dün yaptığı açıklamada, rakamın can sıkıcı olduğunu belirtti. Ancak hükümetin istihdam piyasasında başlattığı reformları da hayata geçirmeye devam edeceklerini bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini vurguladı. Muhalefetse Almanya’nın felaket bir gün yaşadığını açıkladı ve ülkede yeni reforlamlar yapılmasını istedi. Federal Çalışma Ajansı işsizlerin sayısının Mart ayında daha da artabileceğini kaydetti. Bu gelişmelerin yanı sıra 2005 yılı ekonomik büyüme rakamları da aşağıya çekildi.”

Hannover’de yayımlanan Neue Presse’nin yorumu ise şöyle:

“Almanya’daki olumsuz hava giderek yayılıyor. Yapılan araştırmalara göre ülkedeki çalışanların üçte biri işini kaybetmekten korkuyor. Bu hava ekonomideki durumu daha da kötüleştiriyor, konjunktür zayıflıyor ve tüketim azalıyor. Herkeste korku hakim. Schröder ve Clemenet istihdam piyasasındaki reformların sonucunu biraz hafife aldı.”

Bir başka Alman gazetesi Bild ise bugünkü sayısında, muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik ve Hristiyan Sosyal Birlik liderleri, Angela Merkel ile Edmund Stoiber’in Başbakan Schröder’e yazdığı bir mektuba yer veriyor. Merkel ve Stoiber’in mektupta Başbakan’a işsizlikle birlikte mücadele etme teklifinde bulunduğu belirtiliyor ve bunun için ortak bir pakt oluşturalibeleceği önerisine yer veriyor.

BM Çocuklara Yardım Kuruluşu UNICEF’in yoksul çocuklarla ilgili açıkladığı rapor da basında yer alan konulardan biri. Kölner Stadt Anzeiger’in yorumu:

“Almanya’daki yoksul çocukların sayısı artıyor. Buna çok fazla şaşmamak lazım. Çünkü Almanya’da giderek daha fazla insan işini kaybediyor. Yani yoksulluğun nedeni insanların işlerinin olmaması.”

Düsseldorf’da yayımlanan Handelsblatt da Almanya’da yoksul çocukların sayısının artmasının işsizlikle yakından ilintili olduğu görüşünü savunuyor:

“Almanya’da çocuğunu yanlız yetiştiren anne ya da babalarla göçmen ailelerin çocukları yoksul. Göçmenler iş bulma mücadeleseni 1990’lı yılların ortalarından itibaren kaybetmeye başladı. Eşinden ayrılan anne ya da babalar da çocuklarına bakmak zorunda olduğu için iş bulma konusunda şanslı değil. Oysa İskandinav ülkelerinde çocuklara bakım olanakları iyi olduğu için aileler de çalışabiliyor. Çocuk yuvalarının ya da tam gün eğitim veren okulların sayısının arttırılması, çocukların yoksul bir hayat sürmesinin engellenmesini sağlayabilir.”