1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0111 Presseschau 2

1 Kasım 2011

Avrupa gazetelerinin bugünkü sayfalarında Filistin'in UNESCO'ya tam üye olması ve Arap Baharı'nın ardından bölgedeki ülkelerin durumu ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/132x5

İspanyol El Pais gazetesi Filistin'in BM'nin Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatı UNESCO'ya tam üye olmasını değerlendiriyor:

"Filistinliler UNESCO'ya alınmalarıyla sembolik bir başarı kazanmış oldular. Bu başarıyı öncelikle giderek güçlenen Çin, Rusya ve Hindistan'a borçlular. UNESCO açısından ise bu üyelikle birlikte önemli bir sorun ortaya çıktı, çünkü ABD kuruma ödediği aidatları şimdilik durdurdu. Filistin halkının, uluslararası bir organizasyona üye olmanın avantajlarından mahrum edilmesini savunmak, çok zor. BM'ye tam üyelikleri engelleniyor, çünkü ABD bunu veto edeceğini açıkladı. Bu koşullar altında sadece sivil bir organizasyon olsa da UNESCO'ya üyelik, çok önemli bir teselli ödülü."

Danimarka'dan sol liberal Information gazetesi Suriye'de Beşar Esad rejimine karşı uzun süredir devam eden protestoları ele alıyor:

"Suriye'de diktatör Beşar Esad ilk kez kendisine söylenenlere kulak vermiş gibi görünüyor. Her halükârda kriz sırasında oluşan güçlerle müzakerelere başlamaya hazır olduğunu söyledi. Esad'ın şimdiye kadarki kaba ve sert müdahalelerini 'aptallık konusunda doktora unvanına sahip' şeklinde nitelendiren Arap Suriye uzmanları, şimdi onun söylediklerine kulak kabarttılar. Bugüne kadar Esad rejimini destekleyen iki ülke, Rusya ve Çin endişeye kapıldı. Esad'ın, eğer Suriye'ye askerî müdahalede bulunulursa, bunun bölgede ve dünya genelinde bir 'depreme' yol açacağı yönündeki tehdidi, baskının ne kadar büyüdüğünün altını çiziyor."

Fransız Le Monde gazetesi ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşleri savunuyor:

"Suriye rejimi şimdiye kadar Çin ve Rus müttefiklerine güvenebiliyordu. Ancak Çin'in Ortadoğu temsilcisi, kısa bir süre önce ülkesinin bu konudaki sabrının tükendiğini, Şam yönetiminden bu tehlikeli duruma son vermesini ve nihayet reformları uygulamaya geçirmesini talep ettiklerini söyleyerek, ifade etmiş oldu. Moskova'nın Suriye'ye sunduğu destek de oldukça mesafeli. Beşar Esad İngiliz Sunday Telegraph gazetesine verdiği demeçte, Batıyı, Suriye'ye düzenlenecek askerî müdahalenin, bölgede bir deprem etkisi yaratacağı konusunda uyardı. Suriye Devlet Başkanı gerçi Şam'ı kontrol ediyor, ama kesin olan, kendisini tehdit altında hissetmesi. Arap ve Batılı politikacılar Esad üzerindeki baskıyı mutlaka artırmalı."

İtalyan La Repubblica bugünkü sayısında, NATO'nun Libya misyonunun sona ermesinin ardından ülkede durumu ele alıyor:

"Libya'da iç savaşın sona ermesinin, Tunus ve Mısır'da seçimlerin ardından Avrupa-Atlantik Topluluğu'nun henüz atlatılamayan kritik süreçle nasıl daha iyi ilgileneceğine kafa yorması şart. Burada önemli olan zaman faktörü: Ekonomik krizin hızlı ilerlemesi ve bölgesel istikrarsızlık riski, Kuzey Afrika'da başlayan geçiş sürecinin tamamlanması ve her türlü restorasyonun engellenmesi için bölgeye bir an evvel acil yardım sunulmasını gerektiriyor. 'Arap Baharı' bugün daha önce hiç olmadığı kadar Avrupa ve Amerika'nın aktif bir politika izlemesine ihtiyaç duyuyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ercan Coşkun