1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Şiddet Paris'i çevreledi

DW3 Kasım 2005

Fransa’nın başkenti Paris yakınlarındaki bir banliyöde geçen hafta polisten kaçan iki Müslüman gencin elektrik trafosuna çarparak ölmesi üzerine başlayan şiddet olayları devam ediyor. Fransız polisinin önüne geçemediği olaylar nedeniyle hükümet zor durumda...

https://p.dw.com/p/AaQd
Paris banliyölerinde gösteriler devam ediyor
Paris banliyölerinde gösteriler devam ediyorFotoğraf: AP

Paris yakınlarındaki Clichy-Sous-Bois banliyösünde, polisten kaçan iki gencin ölmesi üzerine, polisi protesto edenlerin başlattığı şiddet olayları devam ediyor. Paris çevresindeki banliyölere sıçrayan gösterilerde otomobiller ateşe verilirken, Fransız polisi yaşananlar karşısında çaresiz durumda. Özellikle Paris'in güvenlik açısından en sorunlu bölgesi olarak bilinen Seine-Saint Dennis'ye bağlı banliyölerde yoğunlaşan olayların yaklaşık on bölgede devam ettiği bildiriliyor.

Aulnay-sous-Bois adlı banliyöde, bir otomobil bayisine molotofkokteyli atılırken, Blanc-Mesnil'de ise bir spor salonuna kundaklama girişiminde bulunuldu. Ayrıca belediye otobüsü ve süpermarketlere de saldırılar düzenlenirken, bazı bölgelerde banka binalarının da hedef alındığı belirtiliyor. Olayların önüne geçmen için yüzlerce polisin görev aldığı banliyölerde, asayişin hala sağlanamadığı da gelen haberler arasında. Banliyölerde şiddet olaylarının başlamasından bu yana, 250'nin üzerinde otomobilin ateşe verildiği tahmin ediliyor.

Sarkozy eleştirilerin hedefinde

Paris banliyölerinde yaklaşık bir haftadır devam eden olaylar nedeniyle hükümet ise zor durumda. Muhalefetin olaylardan sorumlu tuttuğu İçişleri Bakanı Nikalos Sakrozy, izlediği göçmen politikası nedeniyle eleştiriliyor. Muhalefetteki Sosyalist Parti ise Sarkozy’nin kullandığı dile dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Göstericileri “pislik“ olarak nitelediği gerekçesiyle ortamı gerginleştirmekle de suçlanan Sarkozy, bu açıklamasıyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Ben şiddet içeren bir dil kullanmıyorum. İyi yetiştirildim ve bir haylaza haylaz, katile de katil derim. Pislik kelimesi nedden kaba geliyor anlamadım. Kentlerimizdeki bu durumda payı olanların konuşmaya hakkı olduğunu düşünmüyorum.”

Yıllardır biriken sorunlar

Paris’te yaşanan olaylar yıllardan beri oluşan bir birikimin yansıması olarak değerlendiriliyor. Ağırlıklı olarak göçmenlerin yaşadığı bölgelerde işsizlik ve dışlanmışlık duygusu hüküm sürüyor. Özellikle sosyal yönden zayıf aileler ve Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlerin yaşadığı banliyöler için 1977 yılında iyileştirme programı uygulamaya konulmuştu. Ancak bu program başarılı olmadı.

80’li yılların sol hükümetleri ise banliyölere eğitim önceliği tanıyarak, eğitime ihtiyacı olan bu bölgelerdeki okullara ve gençlere daha fazla eğitim yardımında bulundu. Muhafazakarlar da bu politikayı devam ettirdi. Bugün Fransa’da 751 banliyö bölgesi eğitim önceliğine sahip. Ancak bütün bu projelerin sonucunda banliyölerin iyileşmediği ortada. Banliyölerde hala 30 yıl öncesinde olduğu gibi yoksulluk oranı ortalamanın altında, işsizlik ve suç oranı ise yüksek.