1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Üniversite kampüsünde anma töreni

Ajanslar18 Nisan 2007

Virginia Tech Üniversitesi kampüsünde, ABD Başkanı Bush’un katılımıyla ölenler için anma töreni düzenlenirken, ünversiteyi kana bulayan kişinin Güney Koreli olması nedeniyle Seul’de de hareketlilik söz konusu. Bu arada katliamı gerçekleştiren Cho’nun odasında “Bunu yapmaya beni siz zorladınız” satırlarının dikkat çektiği bir mektup bulunduğu iddia edildi.

https://p.dw.com/p/AZPn
23 yaşındaki üniversitesi öğrencisi Cho 32 kişiyi öldürdükten sonra intihar etmişti.
23 yaşındaki üniversitesi öğrencisi Cho 32 kişiyi öldürdükten sonra intihar etmişti.Fotoğraf: AP

ABD'nin Virginia eyaletinin Blacksburg şehrindeki Virgina Tech Üniversitesi'nin kampüsünde Pazartesi günkü saldırıda ölenler için üniversitenin kampüsünde tören düzenlendi. Anma törenine ABD Başkanı George Bush da katıldı. Bush yaptığı konuşmada, "Virginia Tech Üniversitesi için bir yas günüdür ve tüm ulusumuz için kederli bir gündür" dedi.

Saldırıyı düzenleyen Güney Kore kökenli Cho Seung-Hui adlı öğrenci 32 kişiyi öldürdükten sonra intihar etmişti.

Cho’nun odasında ise eyleminin gerekçelerini yazdığı uzun bir mektup bulundu. ABC televizyonunun haberinde, Cho Seung-Hui'nin mektubunda "zengin çocuklarına" ve "ahlaksızlığa" karşı isyan ettiği şeklinde ifadelerin yer aldığı belirtildi. Katilin, mektubunda "şarlatanlar" şeklinde ifadeler kullanarak, "Bunu yapmaya beni siz zorladınız" şeklinde yazdığı kaydedildi.

Haberde ayrıca, yetkililerin, Cho Seung-Hui'nin sırt çantasında 9 milimetre çapında Glock marka tabanca satın alındığının belgelendiği 13 Mart tarihli bir kasa fişi ile mermi ve iki bıçak buldukları, Cho Seung-Hui'nin ayrıca 22 kalibrelik bir tabanca daha satın aldığı belirtildi. Polisin her iki tabancayı da olay yerinde bulduğu kaydedildi.

15 yıldır ABD'de yaşıyordu

ABD Vatandaşlık ve Göç Hizmetleri sözcüsü Chris Bentley de Güney Kore asıllı üniversite öğrencisi Cho Seung-Hui'nin, 1992 yılında ailesiyle birlikte ABD'ye geldiğini ve Virginia'ya bağlı Centreville'de yaşadığını söyledi.

İngiliz Edebiyatı öğrenimi gördüğü belirtilen Cho Seung-Hui'nin, ABD'de süresiz yaşama ve çalışma hakkı olduğu, ancak oy verme ve ABD pasaportuna sahip olamayacağı kaydedildi.

Bentley, Cho'nun ailesi hakkında bilgi vermezken, Fox televizyonu, federal ajanların Cho'nun ailesinin Centreville'deki evini aradığını duyurdu.

Güney Kore’den baş sağlığı

Üniversitesindeki silahlı saldırıyı Güney Kore doğumlu bir öğrencinin düzenlediğinin açıklanması üzerine Güney Kore, kurbanlara ve yakınlarına baş sağlığı mesajı gönderdi.

Güney Kore Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Cho Hee-yong, Güney Koreli yetkililerin olay yerine gitmek üzere yola çıktıklarını belirtirken, bakanlık yetkilisi Cho Byung-je yaşanan trajedinin, ırkçı ön yargılara ya da çatışmalara yol açmamasını umduklarını sözlerine ekledi.

ABD'deki saldırının failinin Güney Koreli çıkması, başkent Seul'de de büyük şaşkınlık ve utanca neden olurken, yetkililer, ABD'deki Güney Kore vatandaşlarına misilleme yapılmasından korktuklarını açıkladılar. Seul'de bu konuda görüşünü açıklayan birçok kişi, saldırıyı düzenleyenin bir Güney Koreli olmasından utanç duyduğunu bildirdi.

Resmi Yonhap ajansının haberine göre, Virginia Teknoloji Üniversitesi'nde 460 civarında Güney Koreli öğrencinin bulunduğunu belirten yetkililer, bu üniversitedeki ve ABD'deki diğer Güney Kore vatandaşlarının güvenliği için endişe duyduklarını söyledi. Güney Koreli yetkililer, ABD'de yaşayan Koreliler için, her türlü olasılığa karşı güvenlik önlemlerinin artırıldığını bildirdi.

Bir sigorta şirketinin yetkilisi olan Park Ha-Seok, Ku Klux Klan gibi ırkçı ve şiddet yanlısı bir örgütün Korelilerden intikam almaya çalışabileceğini söyledi.

Ban da olayı kınadı

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Virginia Tech Üniversitesi'ndeki silahlı saldırıyı şiddetle kınadı. Genel Sekreter Ban “Bu trajik olay karşısında son derece üzgünüm”dedi ve olayda ölenlerin ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diledi.

Ban'ın sözcüsü Michel Montas saldırganın Güney Kore kökenli olmasıyla ilgili sorular üzerine gazetecilere, ''Genel Sekreter saldırıyı, saldırganın nereli olduğuna bakmaksızın şiddetle kınamaktadır'' vurgusunu yaptı. BM Genel Sekreteri Ban da Güney Koreli.

Hayatta kalma taktikleri

Öte yandan silahlı okul baskınlarının sık sık yaşandığı bu ABD’de, öğrencilerin böyle bir durumla karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiği tartışılmaya devam ediyor.

ABC News'in bu konuda görüşlerine başvurduğu güvenlik danışmanı John Nicoletti, bir kampüs veya okul binasında silahlı saldırı olduğunda hayatta kalmak için beş seçenek olduğunu belirtiyor.

1999'da Colorado'nun Columbine Lisesi'ndeki katliamın 20 dakika sonrasında suç mahallini inceleme fırsatı bulan ve ardından böyle bir durumda öğrencilere hayatta kalmak için neler yapmaları gerektiğini anlatan iki kitap yazan Nicoletti, ilk seçeneğin, her şeyden önce saldırı noktasından kaçmak, uzaklaşmak olduğunun altını çiziyor.

"Bunu yapmaya çalışanlar en çok hayatta kalanlar ama her zaman bu mümkün olmuyor" diyen Nicoletti, ikinci seçeneğin, kapıyı kilitlemek ve arkasına yığınak yapmak olduğunu belirtiyor. "Tabii açık bir kapı olmalı, kilitledikten veya arkasına barikat yaptıktan sonra, Virginia Tech'de saldırganın yaptığı gibi, kapıya açılan ateşten kaçmak için mümkün olduğunca uzağa gitmek gerek" diyen Nicoletti, çoğu saldırganın kapıya ateş açmaktansa daha kolay hedeflere yöneldiklerine dikkat çekiyor.

"Ölü taklidi yapın"

Amerikalı güvenlik danışmanı, bu seçenekleri uygulamak mümkün değilse üçüncüsünün "gizlenme" olduğunu belirterek, "Eğer mümkünse yapabildiğiniz kadar yatay şekilde gizlenin. Eğer bir saldırgan bir odanın içini otomatik silahla tararsa böylece daha az hedef olursunuz" diyor.

Üçüncü seçenek de olası değilse daha zor bir tercih olan ölü taklidi yapmayı öneren Nicoletti, "Ölü taklidi yapmak iki nedenden ötürü zor. Birincisi zaten saldırgan ateş açmış, ikincisi gerçekte ölü gibi görünmeniz gerek, bu da insanın böyle bir durumla karşılaştığında doğal olarak histeriye kapılmasından ötürü zor" diye açıklıyor.

Nicoletti, son seçeneğin ise aktif direniş olduğunu söyleyerek, "Eskiden pasif itaati öğretiyorduk, ancak 11 Eylül'den sonra bu eğilim değişti. Başka bir deyişle tüm seçenekler ortadan kalktığında eğer vurulacağınızdan eminseniz mücadele edin" diye öğüt veriyor.