Çocuk yaştaki anneler

Çocuk sahibi olmak duruma bağlı olarak bazen bir rüyanın gerçekleşmesi, bazan ise bir kabus anlamına gelebiliyor. Son dönemde çocuk yaşta yaşanan hamilelikler, hükümeti harekete geçirdi. Alman Aile Planlaması Cinsel Pedagoji ve Cinsel Danışma Derneği Profamilia'nın yaptığı araştırmaya göre, henüz ergenlik çağındaki bin genç kızdan ortalama yedi ila sekizi bu dönemde hamile kalıyor. Bu gebeliklerin yüzde 90'ını ise planlanmamış gebelikler oluşturuyor.

Bebek planlama projesi

Okul çağında hamile kalırsam ne olur? İşte bu soru "Bebek Planlama Süreci" isimli bir projenin hayata geçirilmesine ön ayak oldu. Proje uyarınca öğrenciler bir hafta süreyle bir bebeğe annelik yapmanın tüm sorumluluklarını yaşıyorlar. Baktıkları oyuncak bebek bile olsa, öğrenciler bunun hiç de kolay olmadığını anlatıyor. Projeye katılan öğrencilerden biri de Julia. Julia sürekli ağlayan oyuncak bebek Michel'i susturmakta zorlandığını söyleyerek, "Şu anda sadece huysuz… Gereken sadece biraz beklemek ve sonra yeniden denemek... Bazen karnını doyururken yanlış bir şey yapmadığım halde bir anda ağlamaya başlıyor. O zaman beklemekten ve tekrar tekrar denemekten başka bir seçeneğim yok" diye konuşuyor.

Hali hazırda iki buçuk günlük anne olan Julia, bir önceki geceyi ayakta geçirmiş. Zira Michel'in istekleri bitmek bilmiyor. Biberonunu istiyor, altını kirletiyor, kucağa alınmak için ağlıyor... Julia, "Bu benim için ağır bir yük" diyerek, yaşadığı zorluğu anlatıyor. Michel'e yerleştirilmiş olan bilgisayar çipi, onun aynı gerçek bir bebek gibi davranmasına olanak sağlıyor.

'Simülatör bebek' kullanılıyor

Julia, Almanya'nın Leverkusen kentindeki bir lisede yürütülen projeye katılan altı öğrenciden biri. Öğrenciler bir hafta boyunca "simülatör bebek"lere annelik yapıyorlar. Bebeklere yerleştirilen çipler sayesinde annelerin ne sıklıkla bebeklerle ilgilendiklerini takip etmek mümkün. "Bebek Planlama Süreci" isimli proje, Leverkusen'deki Pro Familie Derneği tarafından yürütülüyor. Proje yöneticisi Pia Heck, projenin amacının, gençlerin hayatlarıyla ilgili verdikleri kararların ciddiyetini fark etmelerini sağlamak olduğunu belirtiyor. Heck, "Amaç korkutmak veya kötü bir deneyim yaşatmaktan ziyade, kendi kararlarını almalarını sağlamak. Hedefimiz kendilerine güvenlerini arttırmak, cinsellikten korkar hale getirmek değil" diye konuşuyor.

Deneyimlerini paylaşıyorlar

Öğrenciler proje süresince belirli aralıklarla biraraya gelerek birbirleriyle deneyimlerini paylaşıyorlar. Projenin bitiminde ortaya sürpriz sonuçlar da çıkabiliyor. On yedi yaşındaki Kati'ye Emily'sinden ayrılmak kolay gelmemiş. Kati, "Bir süre sonra bir çocuğunuz olması fikrini özlediğinizi fark ediyorsunuz… Ancak öncelikle kariyerimle ve yapmam gereken bir çok başka şeyle ilgilenmem gerekiyor ne yazık ki..." diye konuşuyor.

Michel'in annesi Julia ise henüz anneliğe hazır olmadığını fark etmiş ve bir haftayı tamamlamadan Michel'i geri vermiş. Julia, "Gerçek bir bebek olmasa da, bu benim için büyük bir sorumluluktu. Bu baskıyla baş edemedim. Bağırmaya başladığında çok sinirleniyordum ve bir an önce sakinleşmesini istiyordum. Ne yazık ki bu her zaman mümkün olmuyordu. Stres yüzünden her yanımı sivilce bastı. Bu durum beni aşıyor" diyor. Proje en azından anneliğin ne kadar zor bir görev olduğunu göstermesi açısından amacına ulaşmış gözüküyor.