Yatırımcı Çin'den korkuyor

Rittal, aslında Almanya'nın Hessen eyaletindeki Herbron kentinde kurulmuş orta ölçekli bir Alman firması. Yavaş yavaş Çinli bir işletmeye dönüşen şirket uzun zamandır faaliyetlerini burada sürdürüyor. Elektrik dolapları üreten işletmenin yaklaşık bin 200 Çinli çalışanı var. Karl Christoph Caselitz 1996 yılında Çin'e gelmesinin doğru bir karar olup olmadığı sorusuna şaşırarak yanıt veriyor. Caselitz, Rittal firmasının müşteri temsilciliğinden sorumlu:

Caselitz, “Eğer bu kararı vermemiş olsaydık, bugün bir gelecek persfektifimiz olmazdı, kesinlikle olmazdı. Çin'in dâhil olmadığı küresel bir ticaret bugün kesinlikle düşünülemez” diyor.

İşte tam bu nedenle 5 bin kadar Alman firması Çin'de varlık gösteriyor. Dünya ekonomisindeki son soğuma sürecine rağmen Çin ekonomisindeki büyüme trendi değişmedi. Çin'de Avrupa Ticaret Odası'nın 550 Avrupa işletmesini kapsayan raporu da bu gidişatı teyit ediyor. “Roland Berger” adlı danışmanlık şirketinden Alain Le Couedic de araştırmayı hazırlayan isimler arasında.

Le Couedic, “Durum genel olarak iyi ve sağlam. Örneğin ciro beklentilerinde, şirket stratejilerinde Çin'in nasıl bir rol oynadığı konusunda, kâr analizlerinde ya da planlanan yeni yatırımlar ve personel artırımı meselelerinde dile getirilen görüşler genellikle olumlu” değerlendirmesini yapıyor.

Çin cazibesini kaybediyor

Çin'deki Avrupa firmalarının durumu iyi. Bunlardan yarıdan fazlası, küresel ticaretin en az yüzde 10'undan pay alıyor. Ancak buna rağmen dünya ekonomisinde değişen dengeler Çin'in cazibesini kaybettirmeye başladı. Avrupa Ticaret Odası Başkanı Davide Cucino, hazırladıkları raporda dikkat çekici sonuçlar elde ettiklerini belirtiyor. Buna göre, araştırma kapsamındaki şirketlerden yüzde 22'si Çin'i terk ederek başka bir ülkede yatırım yapmayı düşünüyor.

Bunun nedenleri ise çeşitli. Ancak başlıca iki gerekçe, Çin üzerinde rekabet baskısının artması ve şirket giderlerinin yükselmesi. Çin'de çalışanların maaşları her yıl yüzde 20 artmaya başladı. Bu da daha az teknoloji, daha çok insan emeği ile ucuza üretim yapmak isteyen şirketleri düşündürüyor.

Ayrımcılık suçlaması

Ayrıca firmalar, Çin pazarında eşit muamele görmemekten şikayetçi. Zira öncelik Çin devlet şirketlerinin. Malî piyasalar, petrol ve telekomünikasyon alanlarında yabancı firmalar zaten iş yapamıyor. Bürokratik ve teknolojik engeller de yabancı işletmeleri Çin'den uzaklaştıran başka etkenler. Yabancıların bu ülkede iş yapmak için zorlu bürokratik engelleri aşması gerektiğini, bunun da ayrımcılık olduğunu söyleyen Avrupa Ticaret Odası'nın Şanghay temsilcisi Piter Jong sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Küçük şirketler, çevre koruma yasalarının uygulanışından şikayetçi. Buradaki yabancı şirketler, yerli şirketlerden çok sık kontrol ediliyor. Dolayısıyla eşit bir muamele söz konusu değil. Ancak biz bunu istiyoruz. Çinli firmalar burada yabancılardan daha avantajlı durumda.”

Dolayısıyla Çin'deki yabancı işletmeler arasındaki huzursuzluk artıyor. Yetkililerden kendilerine daha adil davranılmasını isteyen Avrupa Ticaret Odası, aksi halde Avrupa'ya geri dönecekleri uyarısında bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Markus Rimmele, Çeviri: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu