Çin’de enformasyon devrimi

Çin bilgi teknolojileri sektörünün 2003 yılı cirosu yaklaşık 300 milyar doları buldu. Çin böylece bilgi teknolojilerinde Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’nın ardından üçüncü sıraya yerleşti.

Çinli holdingler artık yurtdışında tanınmış firmaları satın alıyor. Lenovo, 2004 yılının sonunda IBM’in kişisel bilgisayar bölümünü 1 milyar 750 milyon dolar karşılığında satın aldı. Bundan bir yıl sonra da Tayvan merkezli BenQ Siemens’in cep telefonu bölümünü devraldı. Çin’in önde gelen arama motorlarından Alibaba, 1 milyar dolar ödeyerek Yahoo’nun Çince hizmetlerini devraldı.

Çin bilgi teknolojileri sektörünün kalbi güney eyaletlerinden Guangdong’da atıyor. Shenzhen, Zhuhai, Foshan ve Kanton gibi büyükşehirlerde, ihracat odaklı firmalar faaliyet gösteriyor. Bir yanda yazılım üretiliyor, diğer yanda imalatı Amerika ve Avrupa’dan bu bölgeye kaydırmış Kodak, IBM, Microsoft, Ericsson ve NEC gibi tanınmış firmaların faaliyetleri büyüyor.

Milli gelirin yüzde 10’u bilgi teknolojilerinden

Çin bilgi ve telekomünikasyon sektörü, milli gelirin yaklaşık yüzde 10’unu elde ediyor ve bu rakam, her geçen yıl daha da artıyor. Sektörün önümüzdeki yıllarda da yıllık yüzde 14 oranıyla büyümeye devam etmesi öngörülüyor.

İnternet’in önemini konuşmalarında sık sık vurgulayan Çin Başbakanı Wen Jiabao, “Hükümet olarak sürekli İnternet’in gelişiminden ve yaygın olarak kullanımından yana olduk” diye konuşuyor.

Elektronik ticaretin hacmi 69 milyar doları buldu

E-ticaret, hızla gelişen bir alan. Çin Sosyal Bilimler Akademisi’nin araştırmasına göre 2005 yılında internet üzerinden yapılan ticaretin toplam değeri yaklaşık 69 milyar doları buldu. Taobao, Paipai, Tencent ve 1pai gibi müzayede sitelerinde “tüketiciden tüketiciye” satışa ilgi büyümeye devam ediyor. Bu sitelere kayıtlı kullanıcı sayısının 22 milyonu, satışı yapılan ikinci el ürün sayısının ise yarım milyona ulaştığı tahmin ediliyor.

16 milyon blog yazarı Çinli!

Blog, yani Türkçesiyle elektronik günlük sayısındaki patlama da Çin’de internet bağlantılı yeni bir kültür devrimine işaret ediyor. Her şey, bundan 4 yıl önce ilk Çinli blog sitesi “Bokee”nin kurulmasıyla başladı. “Bokee”ye ilk yıl fazla ilgi gösterilmedi. Ancak “Muzimei" lakabıyla en mahrem sırlarını internet ortamına taşıyan 25 yaşındaki kadın gazeteci Lee Li blogların Çin’deki yazgısını değiştirdi. Muzimei’nin, yatak odası itiraflarını bir anda milyonlar ve basın takip eder oldu. Pek çok Çinli, bu olayın ardından kaleme, daha doğrusu klavyeye sarılarak elektronik günlük tutmaya başladı. QuingHua Üniversitesi’nin verilerine göre bugün elektronik günlük sayısı 37 milyona ulaşmış durumda. Toplam 658 blog sunucusunda 16 milyon Çinli düzenli zaman aralıklarıyla elektronik günlüğünü düzenliyor.

8 dakikada ideal partner

Arkadaşlık ve evlilik siteleri, Çinli internet kullanıcılarının büyük ilgisini çekiyor. Pazar araştırmalarıyla bilinen “iResearch” firmasının verilerine göre, partner bulma sitelerinin cirosu 2005 yılında 12 milyon dolara yaklaştı. Böylece pazar, bir önceki yıla kıyasla yüzde 146’lık büyüme kaydetti. 2008 yılında arkadaşlık ve evlilik sitelerinin ciro toplamının 75 milyon doları bulacağı tahmin ediliyor.

Partner bulma sitelerinin Çin’de gördüğü ilgiyi ortaya koymak için somut bir örneğe bakmak yeterli: baihe.com adlı site henüz bir yıl önce kurulmuş olmasına rağmen 2006 yılı başında iki milyon üye sınırını aştı. Bu alanda önde gelen bir başka site, color8th.com’un yöneticilerinden Li Keke, üye sayısının yarım milyona yaklaştığını ve bunların yüzde 71’ini erkeklerin meydana getirdiğini belirtiyor. “Hedefimiz büyükşehirlerdeki kadın ve erkek bekarlar” diyen Li Keke, “8 dakikada aranan özelliklere uygun partnerle tanıştırıyoruz. Başarı oranımız yüzde 20’lerde” sözleriyle faaliyetlerini anlatıyor.

Değişen toplumun simgesi

İnternet, Çin’de pek çok ilke imza atıyor. Tayvanlı Fun Cai’ın yazıp internette yayınladığı “İlk Temas” (The First Intimate Contact) başlıklı aşk romanı büyük ilgi çekince tiyatro ve operalara da uyarlandı. İnternet üzerinden yayılıp uzun süre yüzmilyonların dilinde dolaşan “Mice Love Rice”, Türkçesiyle pirinci seven fare, bir başka fenomen olarak kayıtlara geçti. Yang Chengang isimli şarkıcının seslendirdiği “Mice Love Rice” 2005’te Çin’de en çok aranan ifade oldu ve değişen toplumun simgelerinden biri olarak ilan edildi.