1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin enerji ve hammaddeye doymuyor

Kerstin Lohse13 Mayıs 2004

Ekonomik büyüme hızıyla herkese parmak ısırtan Çin Halk Cumhuriyeti, enerji ve hammaddeye doymuyor. Hızlla büyüyen Çin, 850 milyar dolarlık ihracat hacmiyle de dünya sıralamasında 4‘cülüğe yükseldi. Bunun etkilerini dünya hammadde borsalarında hissetmek mümkün. Ham petrol, çelik, demir cevheri, taş ve kok kömürü ile alüminyum ve bakır fiyatları son haftalarda rekor düzeye çıktı.

https://p.dw.com/p/AbgT
Çin'in büyüme hızı son yıllarda yüzde 8'in altına düşmedi...
Çin'in büyüme hızı son yıllarda yüzde 8'in altına düşmedi...Fotoğraf: AP

Dünyanın hiçbir başka ülkesinde Çin’deki kadar temel atılıp üretim yapılmıyor. Büyük yerleşim merkezlerindeki gayrı menkul inşaatları rekor düzeyde. Motorlu taşıt talebini karşılamak da gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu iki branş, Çin’in ekonomik gelişmesinde motor işlevi görüyor.

Üretimde başta çelik olmak üzere büyük miktarda beton, cam, alüminyum ve bakır kullanılıyor. Kömür, cevher ve hurda talebindeki artış, dünya ticaretinde darboğazlar doğuruyor. Bu hızlı gelişmenin ne kadar süreceği kestirilemiyor. Ekonomik gücü ABD’nin sekizde biri kadar olmasına rağmen Çin’deki çelik tüketimi ABD’nin iki katını buluyor.

Çelik üretimi arttı

Çin, 2000 yılından bu yana çelik üretimini bir kat artırdı. Yılda 260 milyon tonla dünyanın bir numaralı çelik üreticisi konumuna geldi. Çin her yıl Almanya’nın ürettiği kadar yani 40 milyon ton çelik ithal ediyor. Hong Kong’daki büyük bir bankanın piyasa analizleri uzmanı olan Peter So, mevcut kaynaklar daha verimli kullanıldığı takdirde Çin’in enerji ve hammadde ihtiyacının kısmen giderilebileceği görüşünde:

”Talep, arzı neden bu kadar aşıyor? Bunun bir nedeni rezervlerin iyi değerlendirilmemesi. Hammaddeden azami verim alamayan küçük imalatçı sayısı çok fazla. Çin, örneğin kredi musluklarını kapatmak suretiyle küçük imalat birimlerinin önünü kesebilirse, piyasa verimli üretim yapam büyük imalatçıların eline geçer. Böylece hammadde israfı ve ikmal darboğazları önlenmiş olur.”

Petrol ithali de artıyor

Çin, bu yıl ABD’den sonra en fazla petrol ithal eden ülke konumuna gelecek. Bu dev ülke kendi kuyuları yetmediği için 1993 yılından beri petrol ithal ediyor. Çin, 2003’te petrol ithalatını yüzde 30 arttırarak 85 milyon tona çıkarmıştı. Ortadoğu petrrolüne bağımlılığını azaltabilmek için Orta Asya ve Rusya’ya yönelen Çin, Suudi Arabistan, İran ve Umman petrolünün ithalattaki payını küçültmeye çalışıyor.

Çin’in petrol rezervleri yakında tükenecek. Ağır sanayinin hammadde ihtiyacını uzun vadede karşılayabilmek için Sibirya’ya yeni petrol boru hattı döşeniyor. Ancak Japonya da Sibirya petrolüne ilgi duyduğu için Rusya ile Çin arasındaki sevkiyat sözleşmesi henüz garantiye alınabilmiş değil. Başbakan Wen Jiabao, Mart ayındaki hükümet açıklamasında petrol sevkiyatının ekonomik gelişme gayretlerinin yumuşak karnı olduğunu dile getirmişti.

Elektrik sıkıntısı

Çin’deki elektrik sıkıntısı da artıyor. Geçen yıl ülkenin birçok bölgesinde elektrik sık sık kesilmiş ya da günde birkaç saat elektrik verilebilmişti. Planlamada, ekonomik kalkınma ile enerji ve hammadde ihtiyacı arasında denge kurulamadığı anlaşılıyor. Çin’in elektrik ihtiyacı bir yılda %15 oranında arttı. 2020 yılında ülkenin, bugünkü düzeyin üç katı kadar elektrik enerjisine ihtiyacı olacağı tahmin ediliyor. Pekin yönetimi, enerji yoğun ağır sanayi yatırımlarını frenleyip enerji santrallarını arttırmaya çalışıyor.

Diğer sanayi ülkeleri, Çin’den gelen aşırı talebin hammadde fiyatlarını artırmasından şikayet ederken, Çin hükümetinin ısınma emareleri gösteren ekonomik konjonktürün makul düzeye çekileceği şeklindeki açıklaması, hammadde alım satımı yapanları hayal kırıklığına uğrattı.