Çin ekonomisi frene bastı
14 Temmuz 2004Çin ekonomisinin son yıllardaki olağanüstü büyüme hızı tüm dünyada büyük bir şaşkınlıkla izleniyor. Hatta ekonomik durgunluğu bir türlü üzerinden atamayan bazı batılı ülkelerin, bu durumu kıskandıkları bile söylenebilir. Ancak bu kadar hızlı bir büyümenin gerçekten de sağlıklı olup olmadığı konusunda, bazı uzmanların ciddi endişeleri var. Emlak, inşaat ve otomobil endüstrisi gibi alanlarda yatırımlar büyük bir hızlı artıyor. Ekonomistlerse durumu her an sönebilecek bir sabun köpüğüne benzetiyor ve hızlı büyümenin doğuracağı olumsuzlar konusunda uyarıda bulunuyor. Pekin yönetimi de bu uyarıları sonunda dikkate aldı ve ekonomide frene bastı.
Olağanüstü bir hızla büyümeye devam eden Çin ekonomisindeki gidişatın bazı ciddi sorunları da beraberinde getirebileceği endişesi, sonunda yetkilileri harekete geçirdi. Ülkedeki yatırım çılgınlığının önüne geçmek isteyen Pekin yönetimi, geçen nisan ayından bu yana kredi musluklarını önemli ölçüde kısıp yeni yatırım izinleri alınmasını daha da zorlaştıran yasal düzenlemelere gitti. Alınan önlemler, kısa sürede etkisini gösterdi. Mart ayında, yeni yatırımların oranı yüzde 43,5 iken mayıs ayında bu oran yüzde 18,3’e geriledi.
Özel sektör uyarısı
Fakat ekonomistler, bu önlemlerin olası etkileri konusunda farklı görüşler ileri sürüyor. Bazılar, büyüme oranının böylesine radikal önlemlerle frenlenmesinin özel sektörün gelişmesini engelleyeceğini savunuyor. Çin ekonomisi üzerinde uzun yıllardan bu yana çeşitli çalışmalar yapan Duisburg Üniversitesi’nden Profesör Markus Tauber de bu görüşü destekleyenlerden.
Çin’deki ekonomi politikasının güçlü bir merkez bankası yerine yerel yönetimler ve bazı güçlü şirketler tarafından yönlendirildiğini belirten Profesör Tauber, asıl sorunun merkezi yönetimle bu aktörler arasında uyumlu ve dengeli bir koordinasyon sağlanması olduğunu ifade ediyor. Markus Tauber, şu aşama alınan önlemlerle bu dengenin kurulmasının zor olduğunu savunuyor.
Faiz oranları
Çin’de büyümeyi yavaşlatmak için üzerinde tartışılan bir başka önlem de ana faiz oranlarının yukarı çekilmesi. Ancak uzmanlar, serbest piyasa ekonomisi uygulanmadığı için Çin’de bunun pek önemli bir faktör olmadığı görüşünü savunuyor. Ayrıca böyle bir adımın döviz piyasasında aşırı dalgalanmalara neden olabileceği kaydediliyor.
Yabancı yatırımlar etkilenmedi
Pekin yönetimin aldığı önlemler, yerli yatırımcılar üzerinde etkisini göstermesine gösterdi, ancak yabancı yatırımların bundan pek etkilendiği söylenemez. Özellikle otomobil sektöründe ülkeye giren yabancı sermayenin önlemez yükselişi devam ediyor. Çin, otomobil piyasasının kısa bir süre sonra doyuma ulaşacağı yönündeki işaretlere rağmen, Volkswagen ve General Motors gibi dev kuruluşlar, bu ülkedeki üretim kapasitelerinde artırıma gideceklerini duyurdular. Alman ekonomi Profesörü Markus Tauber’e göre, Çin önümüzdeki yıllarda çetin bir rekabet ortamına sahne olacak.
Bazı yabancı kuruluşların, Çin pazarına bir an önce girip, pazar paylarını güvenceye almak istediklerini belirten Tauber, bu nedenle üretim kapasitelerinde artışa gidildiğini vurguluyor. Çin’de otomobil sektöründeki yatırımlarının bu hızla artmaya devam etmesi durumunda, doyuma çabuk ulaşılacağını ve belirten Profesör Tauber, birkaç yıl sonra Çin’de piyasayı ele geçirme mücadelesinin daha da yoğunlaşacağını belirtiyor.