1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çifte vatandaşlığa geçit yok

Meltem Yurtbil/DW11 Ocak 2007

Ocak 2000’de Almanya’da yürürlüğe giren yabancılar yasası uyarınca, Almanya’da yaşayan AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları çift pasaport alamıyor. Son olarak Almanya Federal Anayasa Mahkemesi, hem Alman pasaportu hem Türk pasaportu aldığı için Alman vatandaşlığı iptal edilen bir Türkün şikayetini reddetti.

https://p.dw.com/p/AaId
Çifte vatandaşlık tartışması, Merkel’i başbakanlığa taşıyan 2005'te seçimler öncesinde alevlenmişti.
Çifte vatandaşlık tartışması, Merkel’i başbakanlığa taşıyan 2005'te seçimler öncesinde alevlenmişti.

Almanya’da, AB üyesi ülkelerin vatanadaşları hem Alman hem de kendi ülkelerinin pasaportlarını taşıylabiliyor. Ancak kişi AB üyesi olmayan bir devletin vatandaşıysa, asıl kimliğini koruyarak aynı zamanda Alman vatandaşı olmasına izin verilmiyor. Örneğin Türk vatandaşlarının böyle bir hakkı yok. Son olarak Çarşamba günü Almanya Federal Anayasa Mahkemesi, yeniden Türk vatandaşlığına geçtiği için Alman vatandaşlığı iptal edilen bir Türkün şikayetini reddetti.

Almanya’da yaşayan Türk asıllı Sosyal Demokrat Partili milletvekili Lale Akgün, Federal Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı, yasalar çerçevesinde doğru bulduğunu ancak kararın benzer durumda olan insanları mağdur ettiğini belirtiyor: “Bu şartlar altında tahminen 50 bin kişinin durumu yine sallantıda kaldı ve kendilerinin ben bu kararla, yeni ülkelerinde kendilerini daha iyi hissedeceklerini tahmin etmiyorum.”

Yasayla birlikte sorunlar başladı

Almanya’da yaşayan yabancılar ve özellikle Türkler 1 Ocak 2000 tarihini zihinlerine kazıdılar. Nedeniyse Almanya’da o tarihte yürürlüğe giren yeni yabancılar yasası. Yeni yasayla birlikte Almanya’da yaşayan AB dışındaki ülke vatandaşlarının Alman uyruğuna geçebilmeleri için, o tarihe kadar ait oldukları ülkenin kimliğini iade etmeleri zorunlu kılındı. Ve Alman makamlarının haberi olmadan, ikinci bir ülke vatandaşlığına geçilmesi durumundaysa, o kişinin Alman vatandaşlığının hükmü otomatik olarak ortadan kaldırılmış oldu. Ancak yasanın yürürlüğe girmesi pratikte bir çok sorunu da beraberinde getirdi.

Örneğin 2000 yılından sonra Alman vatandaşlığı için başvuruda bulunacaklar için durum açıktı: Öncelikle şimdiye kadar vatandaşı olunan ülke kimliği iade edilecek, Alman vatandaşlığına geçişten sonra da eski ülke vatandaşlığına yeniden başvurulmayacak. Ancak yasa yürürlüğe girmeden önce Alman vatandaşlığı başvurusu onaylanan binlerce Türk, çeşitli nedenlerle yeniden Türk makamlarından nüfus kağıdı alabilmek için başvuruda bulundular. Türk yasaları önünde böyle bir hakları vardı. Talihsizlikleriyse Bakanlar Kurulu’nun onları yeniden vatandaşlığa geri almak için yeterince hızlı davranamayıp işlemlerinin 2000 yılı sonrasına sarkmış olması oldu.

Federal Anayasa Mahkemesi’nin son kararı da işte tam bu talihsiz kesimi ilgilendiriyor. Mahkeme, başvuru sahibinin talebiniyasaya bağladı ve yeniden Türk vatandaşlığına geçiş başvurusunun yasa yürürlüğe girmeden önce yapılmış olsa dahi, böyle bir yasanın çıkacağının önceden kamuoyunda duyurulmuş olmasını gerekçe göstererek, başvuru sahibi Türkün Alman vatandaşlığının iptalnin yasal olduğuna karar verdi.

Karar eleştirildi

Konuyla ilgili Almanya Türk Toplumu tarafından yapılan açıklamada, mahkemenin aynı durumda olan çok sayıda Türk ile ilgili geçici bir düzenleme yapılması çağrısında bulunmaması eleştirildi. Sol Parti federal meclis üyesi Sevim Dağdelen de mahkemenin kararından üzüntü duyduğunu belirtti ve kararın hukuksal yollarla değil, siyasi olarak çözüme kavuşturulabileceğini vurguladı.

Sosyal Demokrat Parti milletvekili Lale Akgün ise koalisyon ortakları Hıristiyan Demokrat Birlikli İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ile bu konuda bir çözüme ulaşılabileceğine inanmadığını belirterek : “Böyle bir durumdan dolayı üzgünüm. Aslında politikanın insanlara yardımcı olması gerekirdi, insanları ortada bırakmak değil,“ dedi.

Almanya’da çifte vatandaşlık tartışması, Angela Merkel’i başbakanlığa taşıyan 2005 yılı genel seçimleri öncesinde oldukça alevlenmişti. Özellikle seçim sonuçlarını etkileyebilecek yaklaşık yarım milyon Türk kökenli seçmenin bazısına mektuplar gönderilerek, Alman makamlarının haberi olmadan çifte vatandaş olmaları ve seçimlerde oy kullanmaları durumunda suçlu konuma düşecekleri mesajı iletildi.