Çözüm için zaman azalıyor

“Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Tel Aviv’deki kanlı saldırıyı kınayarak, bu tarz saldırıların özellikle de Filistin halkına zarar verdiği konusunda uyarıda bulundu. Abbas’ın dedikleri son derece mantıklıydı, ama ne yazık ki bu sözlere kulak veren yok. İki örgüt birden, İslami Cihad ve El Aksa Şehitleri Tugayı, intihar saldırısını üstlendi. İntihar eylemcisi, İslami Cihad üyesiydi. Ama daha da çarpıcı olan, Hamas’ın saldırıyı “meşru müdafaa” olarak nitelemesi.

Bu tarz açıklamalar, şiddete yeniden ivme kazandıracak, çatışma büyüyecek, şiddet şiddeti doğuracak. Şiddetten zarar görenler, kendilerinde şiddet uygulama hakkını bulacak. Yani, iki tarafından da bir türlü kurtulamadığı, belki de kurtulmak istemediği bir kısır döngü söz konusu.

İsrail, şimdiye dek terör saldırılarına hep şiddetle karşılık verdi. Ehud Olmert de bu geleneği bozmayacaktır. Koalisyon görüşmelerini tehlikeye sokmak istemez. Ve bu yüzden -resmi açıklamalar bu yönde olmasa bile- bu saldırıya mümkün olan en sert cevabı verecek.

Böylece de karşı tarafın istediğini yapmış, yani tuzağa düşmüş olacak. Çünkü İslami Cihad gibi radikal gruplar, çatışma ortamı yaratmaya çalışıyor. İslami Cihad ve benzeri hareketler, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün 10 yıl önce vazgeçtiği mücadeleyi sürüdürmekte kararlı.

Hamas, bir yıl önce ateşkeş ilan etti, ama ideolojik olarak İslami Cihad’dan pek farkı yok. Batı, bu nedenle Hamas’ı dışlıyor. Ve bu dışlanma, Hamas’tan ziyade, Filistin halkına zarar veriyor. Böylece Filistin halkında, Batı’nın Filistinlilere karşı olduğu yönündeki kanı güçleniyor. Filistinlilerin, kendilerine uzanan yardım ellerini tutmaktan başka çaresi kalmıyor. Yardım ellerini uzatanlar ise İran ve Rusya.

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Mayıs ayı başında Ortadoğu Dörtlüsü’nü toplantıya çağırdı. Ama bir an önce harekete geçmek gerek. Çünkü, zaman ilerledikçe şiddet artıyor ve şiddet arttıkça çözüm ihtimali azalıyor.”